Deniz Eldam: “Yazmak Kendimi İfade Edebilmemin Yolu”

Baykuşun Güncesi’ne bu hafta ilk öykü kitabı Bunu Kimseye Anlatma ile Deniz Eldam konuk oldu. Eldam, 14 öykü boyunca hayatın içindeki farklı kadınlık hallerini ve ilişkilerini okuyucuya aktarıyor.

Deniz Eldam-A. Çağatay Bayraktar

Öyküleri Notos, Sözcükler, Öykü Gazetesi, Trendeki Yabancı ve Oggito gibi mecralarda yayımlanan Deniz Eldam’ın ilk öykü kitabı ‘Bunu Kimseye Anlatma’ geçtiğimiz ay Notos Kitap etiketiyle okurla buluştu. Kitaptaki öykülerde kadın karakterleri merkeze koyan Eldam, ‘Geriye Kalan Ayaklar’da kızını kaybetmiş bir ailenin acısı, ‘Bon Jovi Posteri Sende Kalsın’da lösemili kardeşinin yaşadığı aile evine dönen bir kızın iç konuşmaları, ‘On İki Dakika’da ise doğum sırasında annesini kaybeden ikiz kardeşlerden birinin kardeşinden aldığı intikamı ele alıyor. ‘İki Kutu Ateş Kızılı Saç Boyası’ bir kadının daha kadın olmak için içine girdiği çabayı, ‘İyi Bir Koca’ da babasını kaybeden bir kadının, annesi ve kocasının arasındaki çarpık ilişkiye şahitlik etmesini okuyucuya aktarıyor. Yazın hayatına “kendini ifade edebilme isteği” ile başlayan Eldam, “Küçükken bale yapmayı, piyano çalmayı denedim. Yaş aldıkça bir alanda derinleşme isteğim oldu. Yazı, merakımı cezbeden, düşünmemi sağlayan bir uğraş. Bir alanda düşünmek istediğimde yazıyorum. Yazmak benim için bir nevi düşünme şekli. Kimileri yazmanın bir terapi şekli olduğuna inanır. Benim için tam tersi. Çünkü yazmak, ele alınan konudan çıkmak için fazladan çaba gerektiren bir durum” dedi.

“Bir Yılı Okumaya Ayırdım”

Üç yıl önce sistemli olarak yazmaya başladığını ekleyen Eldam, “Notos Atölye’ye başvurdum ve burada eğitim almaya başladım. Önceden de çok okuyan biriydim ama yazmanın daha farklı okumalar gerektirdiğini öğrendim. Mesela öykü yazıyorsanız ciddi olarak öykü okumalısınız. Kayıt olur olmaz atölye ile birlikte çağdaş öykücüleri okumaya başladım. İlk derslerde, aklımdaki kitap projesini rafa kaldırdım ve bir yılımı okumaya ayırdım. İyi kitapların arasından geçerken kurmaca ve yazı anlayışınız gelişiyor. Okumadan yazmak anca renkli ve birçok olay biriktirilen bir hayatla mümkün. Fakat onun dışında verimli şekilde okumak gerekiyor” diye belirtti.

“İlk Yazdıklarımı Çöpe Attım”

Yazmaya en iyi bilinen konulardan başlanıldığını ifade eden Eldam, “Yazı yazarken ilk başta yazar, kendi içindekileri ve hayatındakiler kaleme alır. Benim de öyle yazılarım var ama onların hepsini çöpe attım. Bu çok zor olsa da ilerleyebilmek için bu bagajdan kurtulmak gerekiyor. Artık yazmanın tadını aldığımızda kurmacanın içinde yazar da yer alır ama bunu apaçık bir şekilde vermez. En çok kadınlardan etkileniyorum. Kadınlığımı merak ettim ve anlamak istedim. Bunu anlamak için de filmlerden ilham aldım. Eskiden film izlerken not almazdım şimdi alıyorum. İçimdeki kurgu makinesinin yavaş yavaş değişiyor. Filmlerdeki karakter ve konuları benim gözümden işlemeyi seviyorum. Bakış açısı üzerine çok kafa yoruyorum. Sıradan konuların bile daha önce bakılmamış yönleriyle bakmaya çalışıyorum” dedi.

Deniz Eldam Bunu Kimseye Anlatma Notos Kitap 132 Sayfa, 2022

Deniz Eldam’ın konuk olduğu Baykuşun Güncesi programının tamamını buradan dinleyebilirsiniz: