Edinburgh: Her Adımda İskoç Kültürü

Nilay’ın Sırt Çantası’nda bu haftanın rotası gayda, kilt, golf ve şatoların şehri Edinburgh oldu. Nilay Karagülmez’in şehre dair tecrübelerini anlattığı programda Edinburgh’un tarihi dokusu ve efsaneleri ile merak uyandıran bir şehir olduğunu söylüyor.

Her hafta farklı gezi rotalarını anlatan Nilay’ın Sırt Çantası’nda bu hafta İskoçya’nın başkenti Edinburgh’un tarihi ve doğal güzellikleri yer aldı. Uzun kışlarıyla meşhur olan Edinburgh yeşil doğa yapısıyla da dikkat çekiyor. Birçok mitolojik anlatıya da ev sahipliği yapan İskoçya’nın bu yapısı gizemli bir keşif rotası oluşturuyor. Dış işlerinde Britanya’ya bağımlı olan İskoçya’nın başkenti Edinburgh, Orta Çağ’a ait mimari dokusuyla da tarihi olma özelliğini koruyor.

Efsanelerin Yaşadığı Şehir Edinburgh

Edinburgh için uygun ziyaretin en geç Eylül Ekim ayları olduğunu söyleyen Nilay Karagülmez, “İdeal aylar ise Mart, Nisan, Mayıs. Yazları da Türkiye kadar sıcak olmadığı için bu aylarda da ziyaret edilebilir. İngiltere’nin gezdiğim şehirleri arasında beni en çok etkileyen Edinburgh oldu. Çünkü tarihi dokusu, şahane doğası, sahip olduğu yazarları ve efsaneleriyle keşfedilmesi bitmeyen bir şehir. Bir yandan sadece gezmekle keşfedilmeyen bir şehir. Bu anlamda yapacak birçok aktivite var. Sokaklardaki taşlardan evlere kadar her şey o kadar tarihi ki zamanın durduğunu hissedebiliyorsunuz. Adım attığınız andan itibaren İskoç kültürünü hissedebilirsiniz. Bir yandan da Londra gibi gri bir şehir. Yaz aylarında bile yağmura karşı hazırlıklı olmanız gerekiyor. Ulaşım ağı gelişmiş olsa da her ayrıntıyı keşfedebilmeniz için yürüyerek gezmenizde fayda var. Pahalı bir şehir olduğu için seyahatinizi önceden planlamak olacak” dedi.

Edinburg’un konuşulduğu Nilay’ın Sırt Çantası’nı buradan dinleyebilirsiniz: