Eski İstanbul ve Hayatımızdan Geçenler

Written by abayraktar on 4 Kasım 2022

Nihat Sırdar Babalar ve Oğullar’da pandemide yaşadıklarımızın adeta özetini çıkarıyor. Üzerine düşündüğümüz ve kaybettiğimiz sevdiklerimiz ile birlikte…

İki yıla yakın süredir sokaklardan, sosyalleşmeden kısacası yaşamdan uzak kaldığımız dönemde evlerde bilgisayar ve tablet başında verimli geçirilmeye çalışılan bir dönemdi pandemi. Gelecek, bugünleri nasıl yazar bilinmez ama geride bıraktığımız o günlere kayıt düşenlerden biri de Nihat Sırdar. Inkilap Yayınevi’nden çıkan Babalar ve Oğullar; 35’i Beklerken ve Severek Dinliyoruz’un ardından yazarın üçüncü kitabı. Deneme türündeki kitapta her yazıya bir fotoğraf eşlik ediyor. Sanki eski bir fotoğraf albümüne bakarken akla gelen anılar ve edilen sohbetler gibi. Halihazırda “Nihat ile Sivrisinek” programı ile orta oyun geleneğinin Kavuklu ve Pişekar’ını radyoya taşıyan Sırdar, son kitabı ile okuyucularına aklını ve kalbini açıyor. Her biri öykü tadındaki denemeleri 2016-2022 yılları arasından seçilen yazılardan oluşuyor. Sırdar eski İstanbul’un yetişebildiği dönemlerini anlatıyor bize, çünkü zaman o kadar hızlı değiştiriyor ki her şeyi bilindik mekanlar bile bilinmez oluyor. Sırdar, kahve muhabbetleriyle mahalle arkadaşlıklarını, hayvansever Aytekin Abi ile bahçeli ahşap evindeki kedilerini, Kocamustafapaşalı olma kültürünü ve şimdi gereksiz yere nostalji rafına kaldırılmış banliyö trenlerini anlatıyor. Araba kullanma ve otobüslere olan merakıyla ilgili anılar özellikle merak uyandırıcı. Hatta o satırları okurken Sırdar’ın bir otobüsü bu zamana kadar nasıl karavana çevirmediğine de oldukça şaşırdım.

Ankara’nın Sokakları ve Sivrisinek’in Hikayesi

Yakın zamanda boğaz seferlerine dönen Paşabahçe vapurunun İstanbul kent kültüründeki yerini, bir dönem sık sık ziyaret ettiği Ankara’dan izlenimlerini anlatıyor: “Ankaralı olmak başkadır. Bir kere sıcaktır Ankaralılar. Birbirlerine ev ziyaretine gitmeyi severler. Kim bilir belki de akşamları yapacak çok fazla şey olmadığı için böyledir. Ankara’da gece hayatı erken biter. Cuma ve cumartesinin yanında enteresan bir şekilde özellikle Çarşamba akşamları bir yerlere gitmeyi severler”. Son dönemde edebiyatımızda Ankara’ya olan ilginin artmasıyla bu kısma özellikle yer vermek istedim. Denemelerden oluşan kitap bir yandan da Nihat Sırdar’ın kaybettiği yakınlarıyla birlikte zaman içinde yitirilen sıcak duygulara da yer veriyor. Bu kayıplar arasında Ferhan Şensoy’un Ortaoyuncularından birisi Levent Ünsal, gazeteci Rauf Gerz gibi tanıdığımız isimler de var. Bu satırların arasında eski İstanbul’un mahalle figürlerinden, kaybedilen kent kültürüne detayları bulabilirsiniz. Sırdar’ın radyo partneri Sivrisinek’in çıkış noktasını da elbette…

Dost Sohbeti Tadında

Bu anlamda bir kayıplar kitabı gibi algılanmasın Babalar ve Oğullar. Aksine elimizden kaçırdığımız değerleri acaba tekrar nasıl yakalarız sorusunun cevabı geliyor akıllara. Ve zamanı kendimiz ve sevdiklerimiz için nasıl daha güzelleştirebiliriz çabası içine sokuyor okuyucuyu. Bunu da hiç telaşsız hatta bunları amaçlamadan yapıyor. Bir dostla geçirilmiş güzel vakit sonrası akşam eve dönüşlerde aklın biraz daha berraklaşması gibi. Dertler anlatılmış, hayaller paylaşılmış ve önümüzü daha net gördüğümüz anlar. Babalar ve Oğullar işte bu dost sohbetini vaat ediyor. Hayata dair hedeflerle birlikte geride bıraktıklarımızla…

Babalar ve Oğullar