Ece Yazıcı: “Yazmak İş Hayatımda da Beni Teşvik Ediyor”

Beyaz yakalı çalışmak, çoğu kişi için ofis ve ev arasında süregelen bir yaşam gibi gelebilir. Fakat bu döngünün dışına çıkmak da mümkün. Kilit Açan Sorular’a konuk olan Ece Yazıcı, beyaz yakalı olarak başladığı kariyer yaşamına yazarlığı dahil etme sürecini anlattı.

Beyaz yakalı olmak, başarılı bir kariyer sahibi olma ve belli bir çalışma düzeni sağlamak dışında belli bir rutinin içinde olmak anlamına da gelebiliyor. Bu rutinin içinde, yaratıcı çalışmaları sağlamak da mümkün. Zuhal Gürçimen’in hazırlayıp sunduğu Kilit Açan Sorular’a konuk olan Ece Yazıcı, hem yaratıcı çalışmalarını hem de iş hayatını bir arada nasıl devam ettirdiği sorusuna şu şekilde cevap veriyor: “Heyecanını kaybetmemek, disiplinli ve planlı olmakla mümkün. İçinizde var olan yazma isteği ne kadar güçlü ise ikisini bir arada sürdürmek kolay oluyor. Yaratıcılığın daha çok yazma kısmını çok seviyorum. Yazmanın matematiğini de bundan dolayı öğrenmek gerekiyor.”

“Karakterlerimle Buluşmanın Heyecanını Taşıyorum”

Yazmanın, iş hayatında kendisini teşvik ettiğini söyleyen Yazıcı, “Yazdığım karakterler ile bir an önce baş başa kalmak için elimdeki işleri bir an önce, düzgün bir şekilde yapmak istiyorum. Günün sonunda evime döndüğümde karakterlerimle buluşmak için can atıyorum. Hem bir yöneticiyim aynı zamanda birinin çalışanıyım ve bir yandan da kendini geliştirmeyi hedefleyen bir yazarım” diye ekledi.

“Yazarlıkla Kendime Odaklanmayı Öğrendim”

Boş zamanının olmadığını belirten Yazıcı, “Uygun zamanlarımda dinlenmeye önem veriyorum. Yeterince dinlenmediğim zaman akıl ve duyguları dengeli bir şekilde tutmakta zorlanıyorum. Bundan dolayı pilimi doldurduktan sonra planladığım işleri yapıyorum” diyor.

Yazmaya başladığı son iki yıldır kendine odaklanmaya başladığını söyleyen Yazıcı, “Yazarlık okulunda ‘mesele nedir?’ sorusunun cevabını düşünmemiz istenmişti. Aslında sadece yazacağımız konunun meselesini düşünmek değil esas olan. Kendi hayatımızdaki mesele nedir sorusunun cevabını düşündüğümde yine ‘kendim’ olduğunu anladım. Birçok duygu durumu içinde bizim birey olarak olaylara nereden baktığımız çok önemli. Kendimle baş başa kalmak da yaratıcılığımı besledi” diye söyledi.

Programın tamamını buradan dinleyebilirsiniz.