Alışkanlıkları değiştirmek için kendimizi tanımalıyız
Written by Radyo Gedik on 7 Temmuz 2023
Pandemi sadece sağlığı değil günlük yaşamımızdaki alışkanlıkları da etkiledi. Hayatı anlamlandırma şeklimiz, insan ilişkilerimiz değişirken pandemi sonrası hayatta yeni kazanılan alışkanlıklar günümüzü nasıl şekillendiriyor sorusunun cevabını Psikoterapist, Eğitmen Uzm. Dr. Seda Ülgen verdi.
Süleyman Güner ile Bozca Adamdan seslere konuk olan Uzm. Dr. Seda Ülgen Papirüs Yayınları’ndan çıkan Alışkanlıklar ve Değişim adlı kitabını anlattı. “Neden değişemiyoruz?”, “Yaşamın gidişini kodlama”, “Beynin karanlık yüzü ve akıllı stratejiler” gibi alt başlıklardan oluşan kitabın yazım sürecini Ülgen şu sözlerle anlattı: “Uzun yıllar bilinçaltı üzerine çalıştım; insanı ve insan doğasını anlamaya çalıştım. Bu esnada binlerce danışan ve eğitime katılan kişiyle tanıştım. Eğitimlere katılan kişiler de genellikle hayallerine kavuşmak için yollar arayan kişiler. Hepsi de yaşamlarını daha kaliteli hale getirmeye çalışıyor. Ve burada sürekli olan bilginin bilinçaltında tamamlanıp yavaş yavaş uygulamaya döndüğünü gördük. Alışkanlıklar ve Değişim kitabı da tam olarak bu şemayı sunuyor. Çünkü nasıl değişeceğimizi bilmezsek bütün bilgiler de havada kalır”.
Değişim için istemek yeterli değil
Peki insan kendine iyi gelecek yeni alışkanlıklar kazanmak isterken neden zorlanır? Ülgen bu soruyu şu şekilde cevaplandırdı: “Bunun temel nedeni insanın kendini koruma programı. Bilinçaltımız hayatı kurgularken bizim için güvenli alanlar yaratıyor. Mutlu olacağımıza inandığı kodları işaretliyor. Ve bu yazılımın içinde de insan var olmaya çalışıyor. Fakat bu yazılımı güncellemek de gerekebiliyor. İşte burada bir çatışma yaşıyoruz. Güncellemediğimiz zaman eski senaryoların içinde tıkanıyoruz, güncelleme yapıldığında da tehdit altında olduğumuz alarmı veriyor bilinçaltı. Bu program ise sadece bizim hayatta sağ kalmamızı ve mutlu olmamızı amaçlayarak çalışıyor. Bu anlamda alışkanlıkları değiştirmek için bilgi ve istek yeterli olmuyor, teoriyi de bilmek gerekiyor”.
“Pandemi alışkanlıklarını artık kırmalıyız”
Zihnin sadece tehlike anlarında enerji harcadığını belirten Ülgen, “Beyin aslında çok tembel. Belirli anlarda enerji harcıyor ve kendini zorluyor. Tembellik üzerine kurgulanan bir beyni biz çok çalışması üzerine kurgulamaya çalışıyoruz. Değişim bu yüzden enerji ister. Beyin de bu enerjiden istiyor. Stres hormonlarını en az seviyede tutmak için enerji seviyesini de yüksek tutmak gerekiyor” şeklinde konuştu. Pandeminin alışkanlıklar üzerindeki etkisini örnek veren Ülgen, “Pandemi boyunca vücudun hayatta kalma fonksiyonları daha da arttı. Böylelikle sınırlı bir alan içinde hastalığa maruz kalmamak için kaldık. Fakat bu durum pandemi sonrasında da devam ediyor. Örneğin daha çabuk yoruluyoruz, arkadaş buluşmaları sürekli erteleniyor. Pandemide zihnin acil bir şekilde aldığı karar yavaş yavaş alışkanlığa döndü. İşte şimdi de bu alışkanlığı kırıp sosyal yaşama olağan akışında devam etmemiz gerekiyor” dedi.
Programın tamamını buradan dinleyebilirsiniz: