Hüsamettin Koçan: Üreten İnsanın Belleği

Written by on 27 Aralık 2021

Süleyman Güner ile Bozca Adamdan Sesler’e Baksı Müzesi’nin kurucusu, ressam ve akademisyen Hüsamettin Koçan konuk oldu. Koçan, Baksı Müzesi’nde yürüttüğü etkinlikleri ve sanat gündemine dair görüşlerini Radyo Gedik dinleyicileriyle paylaştı

 

Süleyman Güner’in hazırlayıp sunduğu Bozca Adamdan Sesler programının bu haftaki konuğu Bayburt’ta yer alan Baksı Müzesi’nin kurucusu, ressam ve akademisyen Hüsamettin Koçan oldu. Süleyman Güner, “Hüsamettin Koçan denildiğimde aklıma sanat, adanmışlık, göçebe kültürü, öze dönüş ve kadın geliyor. Baksı denildiğinde ise aklıma aşkın simgesi Afrodit veya güzelliğin simgesi Helen değil, Kibele geliyor. Çünkü Anadolu’nun bağrından çıkmış, üretken ve doğurgan bir mekan. Aynı zamanda üretmeye ilham olan bir yer.”

Hüsamettin Koçan ve Süleyman Güner

Sanatın Temeli Merak

Sanatı yaşamın anlamını ifade etmek ve yaşam öyküsünü miras bırakabilmek olarak tanımlayan Hüsamettin Koçan, “Sanat hayatı süsleyen ve onurlandıran bir çabadır. İnsanın kendi sınırlarını aşma çabasıdır. Yenilenme çabasıdır. Usta-çırak ilişkisinin yaşama yenilik olarak armağan edilmesi çabasını içerir.” Bireyin var olma çabasının sanatla ifade edildiğini söyleyen Koçan, insanın yaradılışından itibaren sanat ile var olduğunu söyledi: “Sesin müziğe dönüşmesinde insanın içinde var olan sanatsal istek var. Yenilenme ve anlam katma isteği de insanın içinde yer alıyor.” Sanatın düşüncenin ve yaşamanın temelinde olduğunu vurgulayan Koçan, “İnsan zekasının delici ve merak eden boyutu, sanatı kışkırtıyor ve besliyor. Sanatçı var olan bir kavramı değiştirerek yorumlar ve yeni bir kavram yaratır. Bu gerçeklik kendi içerisinde tutarlı ise bunu tartışamazsınız. Şiir, mani, türkü, müzik ve daha soyut tınılar da buradan geliyor.”

Üreterek Öğrenmek Özgüveni Sağlıyor

Kapalı toplumlarda bireylerin kendilerini sözle ifade etmek yerine çeşitli işaretleri kullandıklarını söyleyen Hüsamettin Koçan, “Örneğin Karadeniz’de evlerin çatılarında günümüzde yer almasa da şişeler yer alırdı. Şişe ‘burada kız var’ demektir. Şişeler kırıksa ‘buradaki kızlar evlendi’ anlamına gelir.” Masalların erkek anlatıları olduğunu ekleyen Koçan, “Kahramanların hemen hemen erkek olması ve hikayenin sonunda ödül olarak kahramana güzel bir kız verilmesi anlatıları erkek diliyle anlatıldığını ortaya koyuyor.” Baksı Müzesi’nde yürüttükleri eğitimin üretme temelli olduğunu belirten Hüsamettin Koçan, üretmenin kapalı toplumlarda özgüvenin kaynağı olduğunu ifade etti: “Anadolu’da çocuklar, kendi güçlerinin yettiğince tarımsal üretime katkıda bulunuyorlar. Büyüklerini taklit ederek, üreterek öğreniyorlar. Fakat endüstrileşme ve kentleşmenin sonucunda çocuklar üretemiyor ve özgüvensiz bireyler ortaya çıkıyor. Bu da doğal yapıdan beslenmeyen, sentetik bir dünyada yaşayan çocuklar büyüdükleri zaman nasıl bireyler olacak merak ediyorum.”

Eski ve Yeni Bir Arada

Yaşanılan coğrafya, tarih ve çağın bireyi etkilediğini söyleyen Koçan, Türkiye’de bu üç durumun yan yana gelemediğini ifade etti. “Yeni bir ev yapıyorlar, o eve eski hayatlarından hiçbir şey götürmek istemiyorlar. Eskiden ve kendinden bu kadar uzaklaşmak isteyen bir bireyin mutlu olma şansı ne kadar olabilir? Bu durum aynı çocuğun babasını hatırlamamasına benziyor. Bizim bir hikayemiz var. Bu hikayeyi geleceğe taklit ederek değil, özgün bir şekilde taşımalıyız.” Yenilenmenin insana bir mutluluk önerisi olduğunu ekleyen Koçan, “Modernizmin bize kattıklarını hala tartışıyoruz. Fakat hala bir üretim içerisindeysek bu da yaşadığımız modernist dönem sayesindedir. Çünkü bu dönemde bireyi, vatandaşı keşfetmiş olmanın verdiği bir imkan anlamına geliyor. Sanat da bireysel bir üretim olduğu için bu modernizm faydamıza oldu.”

Hüsamettin Koçan’ın konuk olduğu Süleyman Güner ile Bozca Adamdan Sesler programını buradan dinleyebilirsiniz:

 

 


Current track

Title

Artist

Türkiye'nin ilk ve tek kurumsal internet radyosu

Background