Bağışıklığın Koruyucuları: Mikrobiyotalar

Written by on 3 Ocak 2022

İstanbul Gedik Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin hazırladığı Sağlığa Genç Bakış programı her hafta günlük hayatta karşımıza çıkan sağlıkla ilgili bilinmeyen detayları ele almaya devam ediyor. Bu hafta Beslenme ve Diyetetik bölümü üçüncü sınıf öğrencisi İrem Özer’in sunduğu Sağlığa Genç Bakış’ta mikrobiyota ve sağlık üzerine etkileri konuşuldu. İstanbul Gedik Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümü öğretim görevlisi Çağla Pınarlı konuk olduğu programda son 20 yılda popülerleşen ve bilinmeyen organları inceleyen mikrobiyotanın hastalıklar üzerindeki etkisini anlattı: “Mikrobiyota denildiğinde genellikle bağırsaktaki mikrobiyota akla gelse de vücudumuzda bulunan tüm mikroorganizmalar bu tanımlamaya girer. Vücudumuzdaki mikrobiyotanın yüzde 70’i bağırsaklarda bulunuyor ve toplamda 100 trilyon bakteri bu sınıfta yer alıyor.”

Vücudun İkinci Beyni: Bağırsaklar

Mikrobiyotanın bağışıklık sisteminin korunması, serotonin hormonunun salgılanması gibi farklı ve dolaylı etkilere sahip olduğunu söyleyen Çağla Pınarlı, bağırsakta yer alan yararlı bakterilerin azalması durumunda mikrobiyotaların olumsuz etkilendiğini ekledi: “Bağırsak bakterilerindeki probiyotiklerin azalmasıyla bağışıklık sistemi olumsuz etkilenebiliyor. Fast food ve şekeri yüksek besinlerin tüketilmesi de bağırsaktaki koruyucu mukus tabakasının zayıflamasına yol açıyor ve mikrobiyotaları olumsuz etkiliyor.”

Antidepresan Yerine Probiyotik

Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotasının obeziteden şeker hastalığına kadar birçok hastalığın önlenmesinde önemli olduğunun altını çizen Pınarlı, yapılan son araştırmalarla otizm ve down sendromu hastalıklarının bağırsak mikrobiyotasının sağlığı bir orantılı olduğunu ekledi. Pınarlı bağırsak mikrobiyotasının sağlık üzerine etkilerini anlattı: “Depresyon gibi rahatsızlıkların da bağırsak sağlığı ile ilgili olduğu belirlendi. Bu hastalıkların tedavisi için antidepresan yerine artık probiyotik takviyeleri veriliyor. Ve bu tedavilerin sonuçları da olumlu oluyor.”

Akdeniz Tipi Beslenme Bağırsak Dostu

Bir gıdanın probiyotik özelliklerinin olması için bağırsaklara kadar sağlıklı bir şekilde ulaşması gerektiğini söyleyen Pınarlı, besinin bağırsaklarda koloni kurması ve sağlığa faydalı görev görmesi gerektiğini belirtti. Probiyotik olarak bilinen yoğurdun bağırsaklara ulaşmadan sindirildiğini ifade eden Pınarlı, özellikle hazır yoğurtların probiyotik özelliği olmadığını kaydetti. Çağla Pınarlı, bağırsak faunasına kefir, probiyotik eklenmiş yoğurtlar, lif içeren besinler, kuru baklagiller, zeytinin faydalı olduğunu ekledi.

İstanbul Gedik Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Görevlisi Çağla Pınarlı’nın konuk olduğu Sağlığa Genç Bakış programının tamamını buradan dinleyebilirsiniz:

 


Current track

Title

Artist

Türkiye'nin ilk ve tek kurumsal internet radyosu

Background