DEPREMİN PSİKOLOJİMİZDE YARATTIĞI HASARI NASIL ONARIRIZ?

Füsun Saka ile İyilik Sağlık’a konuk olan İstanbul Gedik Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Barkan Eskiili, deprem sonrasında rutin yaşamın devam etmesinin önemli olduğunu söylerken üniversiteler için uzaktan eğitim kararının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Depremin fiziksel olduğu kadar psikolojimizde de açtığı yaralar söz konusu. Deprem anında o bölgede bulunmuyor olsak da, toplumun içinde bulunduğu durum, televizyonda veya sosyal medyada karşı karşıya kaldığımız haberler duygularımızı etkilediği kadar gelecekte travmalara sebep olabilecek şiddette psikolojik etkilere yol açıyor. Füsun Saka ile İyilik Sağlık’a konuk olan İstanbul Gedik Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Barkan Eskiili, depremin yarattığı bireysel ve toplumsal travmalara yönelik neler yapılabileceğini anlattı. Depremin ani yaşanmasının önemli bir travmatik etki bıraktığını söyleyen Eskiili, “Depremden kurtarılanlar ilk olarak şok etkisinde oluyor, ailelerinde kayıp söz konusuysa bunu inkar ediyorlar. Sonrasında korku, utanç, suçluluk duyguları da yer alıyor. Bunu sadece depremi yaşayanlar değil, depremi medyadan takip edenler için de geçerli. Sosyal medya üzerinden ‘Ben sıcak yatağımda uyurken depremzedeler soğukta kalıyor’ gibi söylemler olduğunu görüyoruz. Bu da üstlenilmiş bir suçluluk duygusu aslında. Bunun yanında kişisel özelliklerimiz de deprem haberlerinden etkilenmemizde etkili oluyor” dedi.

Belirsizlikler Bizi Öfkeye Sürüklüyor

Davranışlarımızı normalleştirme çabasının düşünce dünyamızı da dengeleyeceğini ekleyen Eskiili, “Çok mutsuz bir insanın verimli çalışmasıyla ortaya bir ürün koyması söz konusu değildir. Fakat biz gündelik yaşantımıza devam etmeye çalışırsak, iyi ve güzel bir şekilde çalışmalarımızı sürdürürsek düşünce ve duygu dünyamız da giderek iyileşecektir. İçimizde öfke olması da gayet normal, bunun sebebi sadece yaşananlar ve ihmaller değil aynı zamanda gelecek Marmara depreminde yaşanacak belirsizlikler” diye belirtti.

Duyguları Toplum Olarak Yaşıyoruz

Umut hissini tekrar kazanmak için sosyalleşmenin önemine değinen Eskiili, “Kendi duygu durumumuzu iyileştirmek ve kendimizi ifade etmek adına sosyal ortamlarda bulunmak faydalı olacaktır. Aynı zamanda depreme yönelik yardımlarda gönüllü olmak da olumsuz düşüncelerden kurtulmamızı sağlar. Yaşadığımız duyguların toplumca yaşandığını unutmamalıyız” şeklinde konuştu.

Sosyalleşme İhtiyacı Giderilmeli

Travma durumunun ilk bir ay yaşanmasının doğal olduğunu ekleyen Eskiili, “Bu dönem içerisinde yas ve travma durumunun olması gayet normal. Fakat sonrasında bu sürecin uzamaması ve günlük yaşama sağlıklı bir geri dönüş gerekiyor. Travmatik olaylar sonrasında bağışıklığı daha da güçlenmiş, algısal yetenekleri genişleyen kişiler var. Bu yönde, iyileşmenin sağlaması gerekiyor” diye belirtti. Sosyal yaşamın devamlılığı ve psikolojik iyileşmede gençlerin eğitim yaşantısına devam etmesinin önemli olduğunu vurgulayan Eskiili sosyal yaşamın insanın doğası gereği ilk olarak sosyalleşme ihtiyacını karşılamak istediğini belirtti.