İLİŞKİLERDE KARAR MEKANİZMASI

Written by on 5 Mayıs 2025

Şirin Yelmen Oktar ile Yaşarken Farkettiklerim programında bu hafta, ilişkilerde karar mekanizmasını ele alıyor.

SUÇLAMAK MI, SORUMLULUK ALMAK MI?

Hiç işten çıkarıldığınızda yöneticinizi suçladığınız oldu mu? Ya da bir ilişkinin bitiş kararını karşı taraf aldığında, hemen onun hatalarını sıraladığınız?

“O yaptı, bu yaptı, böyle oldu.”
Peki, gerçekten bu karar sadece onun kararı mıydı? Yoksa o kararda sizin de bir payınız var mıydı?

Bugün biraz aynaya bakacağız. Evet, kendimize.

HAYATIN İÇİNDEN: BİR KOÇUK SEANSI

Geçtiğimiz günlerde bir danışanımla seanstaydık. Uzun süredir yönetici olmayı bekleyen biri. Ancak terfi başka bir çalışana verildiğinde yıkılmıştı.

“Bu hiç adil değil,” dedi.
“Yöneticim haksızlık yapıyor.”

Oysa daha önceki seanslarda, aynı kişi yöneticisine karşı tavır alarak, “Bak ben bunu da yaptım, beni yönetici yapmak zorundalar,” diyordu. Sürekli karşı duruyordu.

Yani ilişkiyi yönetmek yerine, mücadele etmeyi tercih ediyordu.
Sizce böyle bir tavır karşısında yönetici nasıl bir karar alır?

EVDEKİ KARAR KRİZİ: BİR BASKETBOL HİKAYESİ

Aynı akşam eve döndüğümde oğlum geldi. Morali bozuktu. Basketbol oynuyor ama koçu onu maçlara sokmuyormuş. Sinirlenmiş, takımı bırakıp alt takıma geçmeye karar vermiş.

“Koç beni oynatmıyor,” dedi.
“Oynayamam, yaşayamam.”

Evimizde uzun süredir koçun adı geçerdi. Ama oğlumun anlatımında koç adeta bir “engel” figürü olmuştu. Koçun gerçekten haksız olup olmadığını bilmiyordum ama şunu biliyordum:
Oğlum, yani ilişki yönetiminde daha zayıf pozisyonda olan taraf, artık ilişkiyi tümüyle reddetmişti.

Ona sadece şu soruyu sordum:
“Bu ilişkide senin payın ne?”
“Sen bu ilişkiye ne koyuyorsun? Nasıl bir enerjiyle yer alıyorsun?”

KENDİ PAYINI GÖRME CESARETİ

Oğlum bu sorular üzerine odasına çekildi. 2 saat sonra geldi ve şöyle dedi:

“Anne, düşündüm. Evet, benim de payım olabilir.”

İşte bugün size anlatmak istediğim şey tam da bu.

İlişkilerde çoğu zaman kararları hep karşı taraf alıyor gibi hissederiz.
Ama aslında bu kararların zeminini biz de hazırlıyoruz.
Kendi rolümüzü görebilmek, sağlıklı ve sürdürülebilir ilişkilerin temelidir.

KURBAN MIYIM, KAHRAMAN MI?

İnsan kendi hikayesinin kahramanı olduğu kadar zaman zaman kurbanı da olur. Çünkü kendi haklılık anlatımızı o kadar büyütürüz ki, başkasının haklılık payını görmeyiz.

Şarkıda dediği gibi:
“Gülümse de kimse dokunamaz senin suçsuzluğuna, ama sen de dokunma başkalarının günahsızlığına.”

İşte yansızlık burada başlar.
“Ben neyi göremiyorum?” diye sormakla.

KENDİ SEÇİM ALANINI FARK ET

Carl Jung’un meşhur sözü vardır:
“Sen bilinçaltını bilinçli yapmadıkça, o senin kaderin olur ve sen ona kader dersin.”

Hep aynı döngüleri mi yaşıyorsun?
Hep aynı tarz yöneticiler, aynı ilişkiler, aynı kırılmalar?

O zaman şu soruyu kendine sor:
Bu döngülerin içinde benim rolüm ne?

Victor Frankl şöyle der:
“İnsanın özgürlüğü ile kaderi arasındaki alan, seçim alanıdır.”

Yani her ilişki bir seçim.
Kurban gibi hissetmek de bir seçim, ilişkiyi yönetmeye çalışmak da.

SEÇEN Mİ OLACAKSIN, SEÇİLEN Mİ?

İlişkiler iki taraflıdır.
Kendi davranış kalıplarını çözmezsen, karşı taraf aynı tavırları görmeye devam edecek.
Ve o ilişki hep tek taraflı yürütülecek.

Bugün kendine şunu sor:
Hayatındaki hangi kararları başkası aldı gibi görünüyor, ama aslında senin de payın vardı?
Bu soruya dürüstçe cevap ver. Ama kendini suçlamak için değil — fark etmek için.

Çünkü fark ettikçe değişiriz, değiştikçe dönüşürüz.
Ve unutma:
Bir karar, bir bakış, bir farkındalık… Her şey bir seçimle başlar.


Current track

Title

Artist

Türkiye'nin ilk ve tek kurumsal internet radyosu

Background