Leyla Olmasaydım Alaton Olmazdım

İsak’la Tarz-ı Hayat’ın bu haftaki konuğu iş insanı Leyla Alaton oldu. İş yaşamından, kadın hareketindeki gözlemlerine birçok alanda konuşan Alaton, soyadından önce kendisine güvendiğini söylüyor: “Hiçbir zaman soyadım beni baskılamadı, ben Leyla’yım.”

Türkiye’deki kadın hareketinden umutlu olduğunu söyleyen Leyla Alaton, “Kadınlar bir uyanışta ve farkındalıkta. Kadınlar artık kendi kapasitelerinin de farkında. Daha eşitlikçi bir dünyaya biraz daha yakınız” diyor. Alaton, Türkiye’de kendini gerçekleştirmeyen kadın sayısının fazla olduğunu, kadına hep aileyi ayakta tutma görevi verildiği için kadınların başarıdan uzaklaştırıldığını ekliyor.

Her zaman üretmek istedim

Bir işle meşgul olmak ve sonuca ulaşmanın kendisi için önemine değinen Leyla Alaton kendisini bir “üretim tutkunu” olarak tanımlıyor. Alaton, fark etmeden girişimci olarak iş hayatına atıldığını da ekliyor: “Türkiye’de ilk olarak ufak deri ihracatını ben başlatmışım. Fakat bunu bilmeden yapmıştım ve benden sonra bu alanda ihracat yapan çok oldu. Bir nevi girişimcilik de yapmışım. Zaten girişimcilik ‘Ben girişimci olacağım’ diye olunmaz.

Tribünde İzlemek İstiyorum

Alaton, iş hayatında en verimli zamanlarının son 10 yılda gerçekleştiğini söylerken bu zamanın verimli olduğu kadar zorlu olduğunu da ifade ediyor: “Bu süre içerisinde kendi şirketimi de kurarak zorlu fakat verimli zamanlar geçirdim. Koltuk sevdam olmadığı için artık işleri devretmek ve sadece uzaktan izleyip akıl veren tarafta olmak istiyorum. Hangi pozisyonda olursanız olun zamanın büyük bir bölümü çalışmaya ayrılıyor. Maratonu bırakıp artık tribünde izleyici olmak istiyorum.”

Leyla Alaton’un konuk olduğu İsak’la Tarz-ı Hayat’ın son bölümünü buradan dinleyebilirsiniz: