MEDENİ HUKUK VE DİĞER HUKUK DALLARI İLİŞKİSİ
Written by Ece Çokal on 28 Nisan 2025
Dr. Mazzunduğan ile Akademik Podcastlerde bu hafta, Medeni Hukuk’un diğer hukuk dallarıyla ilişkisini konuşuyor.
MEDENİ HUKUK’UN TARİHSEL KÖKENLERİ
Medeni Hukuk, Roma Hukuku köklerine sahiptir. Roma’da uygulanan hukuk, Medeni Hukuk’un günümüzdeki anlamıyla ortaya çıkmasını sağlayan temeldir. Ancak Roma İmparatorluğu’nun çöküşüyle birlikte bu hukuk unutulmaya yüz tutmuştur. 12. yüzyıldan sonra Pandekt Hukuku ile tekrar ortaya çıkmıştır. Pandektistler olarak adlandırılan hukukçular, Roma Hukuku’nu yeniden canlandırarak Avrupa’da ortak hukuk olarak uygulanmasını sağlamışlardır. Bu durum, Medeni Hukuk’un ne kadar geniş bir zaman dilimini kapsadığını ve Roma Hukuku köklerinin ne kadar derine dayandığını göstermektedir.
MEDENİ HUKUK VE ORTAK HUKUK
Avrupa’da ticaretin gelişmesiyle birlikte yerel örf ve adetlerin çatışması ve yetersiz kalması gibi nedenlerle, Medeni Hukuk aracılığıyla ortak bir hukuki zemin oluşturulması önem kazanmıştır. Özellikle pazar kuralları bağlamında, Lex Mercatoria olarak adlandırılan kavram önem arz etmektedir.
MEDENİ HUKUK’UN MODERN HUKUKTAKİ YERİ
Medeni Hukuk, günümüzdeki modern hukukun bir anlamda atası olarak kabul edilebilir. Çünkü günümüzdeki modern hukuktaki birçok dal henüz yokken, Medeni Hukuk Roma Hukuku’nda milattan önce dahi uygulanmaktaydı. Roma İmparatorluğu’nun gelişmesinde ve büyük bir uygarlık kurmasında önemli bir rol oynamıştır.
MEDENİ HUKUK VE ANAYASA İLİŞKİSİ
Günümüzde anayasalar en üst norm olarak kabul edilir ve kanunların anayasaya aykırı olmaması ilkesi benimsenir. Ancak anayasacılık faaliyetleri, modern anlamda kanunlaştırmaların önünü açtıktan sonra ortaya çıkmıştır ve nispeten yenidir. Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi ve Fransız İhtilali sonrası düşünüldüğünde, anayasacılık faaliyetlerinin tarihi çok eskilere dayanmamaktadır. Medeni Hukuk, milattan önceye kadar uzanan bir geçmişe sahipken, anayasacılık faaliyetleri daha sınırlı bir zaman dilimini kapsamaktadır. Bu nedenle Medeni Hukuk, tarihsel süreç içinde devletler bakımından anayasal bir rol üstlenmiştir. Örneğin, Almanya’da 1951 tarihli Bonn Anayasası’na kadar Medeni Kanun, anayasal bir işlev görmüştür.
ÖZEL HUKUK VE KAMU HUKUKU AYRIMI
Özel hukuk ve kamu hukuku ayrımının belirginleşmesinden sonra, özellikle modern ve postmodern dönemlerde, özel hukukun tüm dallarının Medeni Hukuk’un bir parçası olduğu söylenebilir. İş hukuku, tüketici hukuku, yargılama hukukuna ilişkin temel prensipler ve ticaret hukuku gibi alanların kaynağı Medeni Hukuk ve Medeni Kanunlardır.
MEDENİ HUKUK’TAN AYRILAN HUKUK DALLARI
Modern ve postmodern dönemde, bazı hukuk dallarının Medeni Hukuk’tan ayrılarak ayrı birer hukuk alanı haline gelmesinin nedenleri bulunmaktadır. Tarihsel ve sosyoekonomik gelişmeler, uzmanlaşmanın artması, ticari ilişkilerin güçlenmesi gibi faktörler, Medeni Hukuk içinde ayrı uzmanlık alanlarının oluşmasına yol açmıştır. İş hukuku ve ticaret hukuku gibi alanlar Medeni Hukuk’tan farklılaşmış, ancak yine de onunla bağlantılı kalmıştır. Tüketici hukuku ve kişisel verilerin korunması gibi yeni düzenlemeler de bu uzmanlaşmanın örneklerindendir. Ancak tüm bu alanların temelinde, özel hukukun temelini oluşturan Medeni Hukuk ve Medeni Kanun bulunmaktadır.
Bu anlamda Medeni Hukuk’un diğer hukuk dallarıyla olan ilişkisi, hem tarihsel hem de güncel bağlamda büyük önem taşımaktadır.