SEÇİM SONRASI EKONOMİNİN SEYRİ NE OLACAK?
Written by Radyo Gedik on 15 Mart 2023
Açıklanan cari açık oranının yüksek olması ve ABD’de Silikon Vadisi Bankası’nın (SVB) iflas etmesi bu haftaki Ekonomi Sohbetleri’nde konuşuldu. Programın bu haftaki konuğu Ekonomist Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu oldu.
Ödemeler dengesi verilerinin açıklanmasıyla cari açıkta rekor rakamlar ortaya çıktı. Cari açık Ocak ayında 9.85 milyar dolara ulaştı. 12 aylık cari açık oranı ise 51.7 milyar dolar oldu. 2014 Şubat ayından beri en yüksek cari açığın ortaya çıkmasını değerlendiren Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, “Cari işlemler dengesinin en önemli kalemi ihracat ve ithalattır. Son aylarda Türkiye’nin ihracatında ve ithalatında ise ihracata göre az olsa da yavaşlama görülüyor. Bundan dolayı ihracat ve ithalat farkı giderek açılmaya başladı. Bu açılmayı turizm nispeten baskılamaya çalışıyor. Cari açık bir nevi basamadığımız bir para cinsinden dünyaya borçlu kalmamız anlamına geliyor. 9 ila 10 milyar dolar aylık açık verdiğimiz bir ortamda ayda ancak bir milyar doları bulmayan bir finansman sağlanabiliyor. Temin edilebilen finansman oranı 642 milyon dolar. Bu da birtakım ülkelerle yaptığımız mevduat anlaşmalarına rağmen bu tablo ortaya çıktı. Finansmanımızın açık miktarından az olmasından dolayı geri kalan açığı ise Merkez Bankası rezervlerinden kapattık. Merkez Bankası rezervlerinde de 9 milyar dolara yakın bir azalma söz konusu” şeklinde konuştu. İhracat rakamlarındaki düşüşün nedenlerini açıklayan Aslanoğlu, “Avrupa ekonomisindeki yavaşlama uzun süredir Türkiye’nin de ihracatını olumsuz etkiledi. Ocaktan itibaren az da olsa bir toparlanma var. Bunun da kısmen yansımalarını görürüz. İhracatımızı olumsuz etkileyen iki faktör var. Birincisi Avrupa pazarının daha ucuz maliyetlerden dolayı Bangladeş, Tayvan gibi ülkeleri tercih etmesi. Bu ülkeler maliyetlerinin düşmesiyle daha da ucuz fiyatlara satış yapmaya başladı. Türkiye’de para politikalarının gevşediği Eylül 2021’den beri ÜFE yüzde 180 arttı. Bir buçuk yıl içinde kurlar yüzde 110 arttı. Yani üretici ürettiği malın maliyetinin TL cinsinden yüzde 180 arttığını görüyor ama sattığı ürünün fiyatı anca yüzde 110 artabiliyor. Aradaki 70 puanlık fark da maliyet baskısı yaratıyor. Bu şartlarda az miktarda kar edenler devam ediyor ama zarar edenler ve maliyet-kazanç oranı bire bir olanlar bırakıyor, müşteri kaybediyor. Para değerinin düştüğü bu ortamda da tüketici, “Bugün almazsam yarın daha pahalı olacak” düşüncesiyle satın almaya devam ediyor. Bu da negatif reel faiz ortamının bir sonucu. Tüm bu tablo, turizmin de oldukça iyi bir döneminde olmamıza rağmen gerçekleşiyor” dedi.
Seçimin Ekonomiye Etkileri Neler Olacak?
İhracatın azalmasının büyüme oranını düşüreceğini söyleyen Aslanoğlu, seçim sonrası para politikalarının değişmesi gerektiğini söyledi: “Eğer seçimi mevcut iktidar kazanırsa şu anki para politikalarının en azından birkaç ay devam edeceğinin mesajı verildi. Muhalefetin kazanması durumunda ise sıkı para politikasına geçileceği söyledi. Bence seçim sonrası döviz piyasasının serbest bırakılması ve ihracattaki rekabet gücünün kazanılması gerekecek. Bunun da bir enflasyonist etkisi olacak. Sonuç ne olursa olsun seçimden sonra fiyatlar biraz daha yukarı gidecek. Sıkı para politikasının uygulanması sonucu kurların dengelenmesi ile enflasyon inişe geçer. Bu tabii aylar alacak bir süreç”.
Bankalar Krizi mi Yaşanacak?
ABD’de start-up’lara kredi imkanı sunan Kaliforniya merkezli Silicon Valley Bank’in (SVB) iflasının dünya piyasalarındaki etkisi de merak konusu oldu. ABD hükümetinin batan bankayı kurtarmayacaklarına ilişkin açıklamasının ardından bir başka bankanın daha batış haberi geldi. Durumu değerlendiren Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, “En büyük endişe dünyada reel sektörde yaşanan resesyonun finans sektöründe de görülmesi. Şu anda da bu durum resesyon değil de bir yavaşlama ile atlatılacak gibi görülüyor” şeklinde konuştu.
Programın tamamını buradan izleyebilirsiniz: