Seçim sonucu ekonomiyi nasıl etkiler?
Written by Radyo Gedik on 31 Mayıs 2023
Seçim sonrası ekonomideki seyrin ne olacağı merak konusu. Ekonomi Sohbetleri’ne katılan Ekonomist Özlem Derici Şengül, ekonomide iyi seyrin sağlanmasında formülün sıkı para politikaları olduğunu söyledi.
Ekonomide parametreler seçim sonrasında nasıl değişecek sorusunun cevabını Hande Demirel’in hazırlayıp sunduğu Ekonomi Sohbetleri’nde Ekonomist Özlem Derici Şengül anlattı. Seçim sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Enflasyondan kaynaklanan sorunları gidermek önümüzdeki günlerin en acil başlığı olacak” şeklindeki açıklaması da ekonomide yeni bir rota mı belirlenecek sorusunu akıllara getirdi. Ekonominin seyrinde açıklanacak yeni kabinenin etkili olacağını söyleyen Şengül, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemleri, seçim öncesindeki ekonomik programın devam edeceğini söylemişti. Seçim sonrası doların TL karşısındaki değer kaybının devam etmesi de bu politikanın sonucu. Konu sadece kur artışı da değil. Çalışan maliyetleri, petrol fiyatları, kiralardaki artış ve yüksek enflasyon da teknik müdahaleler gerektiriyor. Ancak biz, makro ihtiyati yöntemlerle enflasyonla mücadele etmeye çalışıyoruz. Fakat bu mücadele de pek etkili olmadı çünkü kamu bankalarında yüzde yüzün üzerinde tüketici kredisi büyümesi var. Ticari kredilerin büyüme oranları çok düşük seviyede. Krediye erişimde çok büyük problemler var. Seçim öncesinde bankaların kredilerde kesintiler, nakit avans kullanımını kapatmaları gibi önlemler devreye sokuldu. Tüm bunlar ekonomi politikasında enflasyonla aktif bir şekilde mücadele edilmediğini gösteriyor.”
“Politika faizine dikkat edilmeli”
Seçimden sonra enflasyonun düşmesi için yapılması gerekenleri sıralayan Şengül, “Tüketici ile ticari krediler kontrol altına alınırsa ve bütçe disiplininin sağlanırsa yüksek enflasyon bir parça düşebilir. Fakat bu yüksek enflasyonun etkisinin uzun süre devam edeceğini öngörüyorum. Fakat tek başına bunlar da yeterli değil. Daha çok teknik yaklaşmak gerekiyor. Özellikle politika faizi konusunda. Diğer bir problem ise büyüme oranlarında yaşanabilecek düşüş. Kredi mekanizmasının sağlıklı şekilde çalışmaması, bankaların tahvil tutma yükü nedeniyle kredi vermekte çekimser davranması da bunda etkili” dedi.
“Taze kaynağın girmesi şart”
Döviz tarafında likidite sorununun yaşandığını belirten Şengül, “Merkez Bankası ciddi miktarda döviz toplayıp piyasaya rezerv müdahalesinde bulunmasına rağmen bu sorun devam ediyor. Ve Merkez Bankası’nın döviz rezervleri eksiye geldi. Bunun yanında Merkez Bankası’nın hazineye ve bankalara olan döviz yükümlülüğü var. 2022’nin başından itibaren Merkez Bankası’nın 150 milyar dolarlık rezerv toplaması olmuştu. Bugün ekside ise bir yılda 15 milyar doların harcandığını gösteriyor. Ama tekrar bir 150 milyar dolar bulmak söz konusu olmaz. Tek şart ise taze kaynağın girmesi. Yani ülkeye yabancı sermayenin girişine izin vermek daha sürdürülebilir bir para politikası mümkün olur” şeklinde konuştu.
Programın tamamını buradan izleyebilirsiniz: video