Türkiye’nin Yeni Konut Politikası Ne Olmalı?
Written by Radyo Gedik on 27 Nisan 2023
Şehirler sadece yöneticilerin planlamasıyla değil, kent plancılarının insan odaklı çalışmalarıyla daha yaşanabilir hale getirilebilir. Özellikle günümüzde şehir yaşamının temposunun dar zamanlarında doğaya ulaşmak, daha sakin bir yaşam sürmek isteyenlerin sayısı da giderek artıyor. Mehtap Kocaman’ın hazırlayıp sunduğu Tasarımcının Notaları’na konuk olan İstanbul Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Kerem Koramaz insan odaklı şehir planlamasına dair detayları paylaştı. Koramaz, Türkiye’nin konut politikalarında STK’ların ve akademisyenlerin de etkin rol oynamasını gerektiğini vurguladı.
“Yatakhane Konutlar” Kent Yapısını Bozuyor
Kent planlamasındaki temel yanlışlıklara değinen Koramaz, “Özellikle yatakhane kentler denilen, kentin çok katmanlı yapısına uymayan ve insanlara hizmet etmeyen bir dönüşü olabiliyor. Bu kentler de özellikle konut sorununu çözme odaklı, fazla sayıda birimden oluşan ve hızlıca inşa edilen bölgeler bu özelliğe sahip oluyor. Yatakhane kentler ilk olarak İkinci Dünya Savaşının sonunda Avrupa’da bunun örneklerini sosyal konut sorununu çözme amacıyla ortaya çıkmıştı. Bunlar kentlerden uzak ve arazisi kolay temin edilebilecek yerleşim yerleri oluyor. Ama bu bölgeler, tarihi kentler gibi olanaklara sahip olamayabiliyor. Hatta bu alanlar zamanla gettolaşarak sadece dezavantajlı grupların yaşadığı bölgelere dönüşüyor” dedi.
Kent Tasarımı Sadece Piyasaya Bırakılmamalı
Türkiye’de inşa edilen yeni yerleşim alanlarında “yatakhane konut” mantığı yürütüldüğünü söyleyen Koramaz, “Ülkemizde yüksek gelir kesimine yönelik de bu bölgeler inşa ediliyor. Fakat sadece barınma ihtiyacının görüldüğü yerlerin insan yapısına da uygun olduğunu söylemek imkânsız. Hızlı konut üretim projeleri bir yandan küresel iklim krizini gözeterek oluşturulmalı. Bu da ekolojiyi önceleyen enerji çözümleri sunulmalı. Ve toplumun tümüne hitap edebilen toplu konutlar oluşturulmalı” şeklinde konuştu.
Kent planlamasının ve toplu konut politikalarının sadece “piyasa aktörlerine” bırakılmaması gerektiğini belirten Koramaz, “Sivil inisiyatiflerin, kent ve toplum üzerine çalışanların da planlama üzerine çalışmaları gerekiyor. Yapı mühendislerinin de sürecin başından sonuna yer alması ekolojik açıdan önemli” dedi.
Programın tamamını buradan dinleyebilirsiniz: