YAŞARKEN FARK ETTİKLERİM: KIZ KARDEŞLİK BAĞI
Written by Ece Çokal on 21 Mayıs 2025
Şirin Yelmen Otar ile Yaşarken Fark Ettiklerim programında bu hafta, Kız Kardeşlik Bağını Hayatımızdaki yerinin konusunu ele alıyor.
AYNI KANDAN GELMEYEN, RUH BAĞI İLE KURULAN KARDEŞLİK
Evet, Elçin ile aynı anneden babadan gelmiyoruz. Kan bağımız yok, ama çocukluğumuzdan beri hayatımızda o kadar çok şeyi bir arada paylaştık ki, bu bağın ne kadar değerli olduğunu her an hissediyoruz. Beraber güldük, beraber ağladık, sırrımızı paylaştık, en zor zamanlarımızda birbirimize omuz olduk. Bu, sadece bir arkadaşlık değil, çok daha derin, kökleri olan bir kardeşlik.
Peki, bu “kız kardeşlik” dediğimiz ilişki hayatımıza nasıl yansıyor? Bence herkesin hayatında böyle özel bir dostu vardır. Telefonun ucunda, aradığında açacağını bildiğin birinin olması inanılmaz rahatlatıcı. Sanki bir can simidi gibi, ne olursa olsun tutunabileceğin bir el olduğunu bilmek, insana güç veriyor. Elbette benim de hayatımda başka değerli dostlarım, “kız kardeşim” diyebileceğim arkadaşlarım var ama Elçin’in yeri çok farklı, aramızdaki bağın eşi benzeri yok.
KOŞULSUZ SEVGİ, ANLAYIŞ VE DESTEK
Bu ilişkiyi bu kadar özel kılan ne biliyor musunuz? Koşulsuz sevgi ve destek. Ne olursa olsun, kaç gün, kaç ay, hatta kaç yıl görüşmeyelim, kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. Sanki hiç ayrılık olmamış, zaman geçmemiş gibi. Telefonu açtığınızda, sohbetinizin beş gün öncesinden devam ediyormuş gibi bir rahatlık var. Bu, yargılamamayı da beraberinde getiriyor. Hiçbir zaman duyarsız veya sorumsuz hissetmeden arayabiliyorsunuz, çünkü biz zaten o insanı önceden seçmişiz, onun tüm iyi ve kötü yönlerini kabul etmişiz.
Bu karşılıklı kabul ve yargılamama hali, bu bağın temelini oluşturuyor. Birbirimizin hatalarını affediyor, eksiklerini tamamlıyor ve her zaman arkasında duruyoruz. Bu, gerçek bir güven ilişkisi. Bilirsiniz, hayat bazen zorludur, düşersiniz, kalkarsınız. İşte tam da bu anlarda yanınızda koşulsuz şartsız duran birinin olması, paha biçilemez. Bu, sadece kötü günlerde değil, en mutlu anlarınızda da coşkunuzu paylaşan, başarınızla gurur duyan bir bağdır.
KENDİ SEÇİMLERİMİZİN HAYATIMIZDAKİ ÖNEMİ
Bu “seçme” meselesi çok önemli. Birini hayatımıza dahil etmek, ona bu kadar yakın olmak bir seçimdir. Arkadaşlarımız, sevgililerimiz, eşlerimiz… Hepsi bizim tercihlerimizdir. Ve kendi seçimlerimiz genellikle en doğru seçimler olur. Tıpkı Elçin gibi, hayatıma kendi isteğimle dahil ettiğim dostluklar, bana her zaman en çok huzuru ve mutluluğu getirmiştir. Çocuklarıma bile diyorum: “Oynamak istemiyor musun? Bu senin tercihin.” Kendi kararlarını verdiklerinde, doğru insanlarla yürüyorlar; zorlama arkadaşlıklar olmuyor. Kendi seçimimiz, gerçekten en doğru seçim oluyor çünkü o seçimi yaparken iç sesimizi dinleriz, kalbimizin götürdüğü yere gideriz.
Bu bağ, hayatın getirdiği her türlü zorluğa karşı bir zırh gibidir. Kendi seçtiğiniz bir kız kardeşle paylaştığınız bu bağ, sizi daha güçlü, daha dirençli ve daha mutlu kılar. Birlikte kurduğunuz anılar, paylaştığınız sırlar, birbirinize verdiğiniz destek, hayatınızın en değerli hazinelerinden biri haline gelir.