Yönetmen Kalender: Zihin Farklı Kişiler Benim Sığınağım Oldu

Written by on 28 Nisan 2023

Yönetmen Hasan Kalender, zihin ve beden farklı bireylerin hayatlarını çektiği filmlerle beyaz perdeye yansıtan bir isim. Bugünlerde de TRT 2’de yayınlanan belgesel dizisi Müstesna ile farklı sanat dallarından “engel tanımayan” sanatçıların hayatlarını izleyicilerle buluşturuyor. Merve Kılıç’ın hazırlayıp sunduğu Güzel İşler programına katılan Hasan Kalender, toplumsal fayda odaklı film çalışmalarını anlattı.

 

Sinema, en basit tabiri ile hayatın beyaz perdedeki yansıması. Hayata dair tüm detayların yer aldığı filmlerde çoğunlukla bedensel ve zihinsel farklı karakterlerin de hayattaki gibi görünür olmadığın fark ederiz. Bu eksikliği fark eden Yönetmen Hasan Kalender, çektiği filmlerde beden ve zihin farklı bireyleri merkeze alarak onların hayatını beyaz perdeye aktarıyor. “Bu insanlarla birlikte iş yapmak ve vakit geçirmenin de mutlu ettiğini fark etmek lazım” diyen Kalender, “Günlük yaşam içinde sürekli bir yoğunluk ve keşmekeş var. Fakat engelli bireylerle çalışarak bu yoğunluk içinde biraz olsun dinlenebilmenin de mümkün olduğunu gördüm. Ve onlarla çalışmanın insan olduğumuzu hatırlatabileceğine inandım. Bana bunu hissettirdiler çünkü. Başka insanlara da bu hatırlatabileceğine inandım. TRT 2’de yayınlanan “Müstesna” da bu hislerin sonucu ortaya çıktı” dedi.

Farklı Bireylerin Sanat Hikayesi

Müstesna belgeseli ile beden ve zihin farklı sanatçıların yaşamını anlatan Kalender “Çalıştığım sanatçılarla arkadaşlık ilişkilerimiz de artıyor. Görme yetisini giderek kaybeden Alper bunun örneği. Alper’in resim sanatı ve yorumlaması oldukça ilgi çekici. Yakından kaosla dolu olan çizgilerinde uzaktan bakıldığında müthiş bir üslup görüyoruz. Bir başka bölümde çekimlerin bir yıla yayıldığı müzisyen iki kardeşi konu aldık. Üçüncü bölümde ise tekerlekli sandalye ile dans eden Barış’ı konuk oldu. Kendisi de Engelsiz Sanat Topluluğu’nda yer alıyor ve birçok uluslararası başarı da yakaladı. Tek sorunumuz belgesellerin süresinin 25 dakika ile kısıtlı olması. Sanatçıların tüm yaşamını da bu 25 dakikaya sığdırmak için çabalıyoruz” şeklinde konuştu.

Polonya Eğitim Müfredatına Giren Film

Belgesellerinde kurgu tadı olduğunu söyleyen Kalender, “Bu aslında bilerek yaptığım bir durum değil. Çünkü bu zamana kadar kurgu hikayeleri içeren filmler yaptım. Mezun olduğumdan itibaren sinema ve dizi sektöründe yoğun çalıştım, editörlük yaptım. Sonrasında ‘Artık kendi işlerimi yapmalıyım’ diyerek 2016’da Tecahül-i Arif ile aklımdaki projeyi hayata geçirdim. Tecahül-i Arif de aslında birilerini ikna edemememin ürünü. Çünkü ben onu uzun metraj yapmak istiyordum. Yatırımcı bir yapımcı bulamadığım için kendi paramla kısa metrajını yaptım. Başrol oyuncumuz bir down sendromlu ve geri kalan oyunlarımız da gönüllü olarak çalıştı. İsmiyle de felsefik yaklaşımı olan alt anlamları yüklü bir film olduğunu düşünüyorum. Ve Tecahül-i Arif uluslararası alanda yüzden fazla film festivaline adaylık gösterildi. Hatta Polonya Eğitim Bakanlığı okul çağındaki çocukların izlemesi için filmimin gösterimi için bana ulaştılar” diye anlattı.

Klişelerden Kaçmak İstedik

Türkiye’de belgeselden para kazanmanın zor olduğunu belirten Kalender, “Belgesellerin normal sinema salonlarında gösterimi için bile yapımcı veya yönetmenin cebinden para harcaması gerekiyor. Tek gelir şansı TV haklarının satın alınması. TRT ilk olarak 2019’da çektiğim Kromozom Kardeşlerin gösterim haklarını satın aldı. Ardından gelen ilgi üzerine Müstesna için çekimlere başladık. Müstesna’da da ‘engelli ama yapıyor’ klişesinden kaçmak istedik. Bu yüzden de ‘O bir birey, bir sanatçı. Biz de eksikliklere rağmen yapabiliyor kısmını değil direkt olarak sanatsal üretimlerine odaklanalım istedik. Sanatını, karakterini, hayatını verelim amaçladık” dedi.

Öğrenciliğimden Beri Hayalimdi

Akrabaları arasında beden farklı bireylerin olduğunu söyleyen Kalender, “Kendime özgü bir asosyalliğim var. İnsanlar beni sıktığı veya üzdüğü zaman onlardan kaçma ihtiyacı hissedebiliyorum. İnsanlar beni sıkınca kendimi üzebiliyorum. Ve kaçacak bir sığınak aradığımda da yakın çevremizden down sendromlu Salih ile iletişim kurardım. Onunla vakit geçirdiğimde sorunlarımı unuturdum. Bu yüzden de down sendromlular benim için her zaman sığınak oldu. Bu yüzden de onlarla ilgili bir film fikrim sinema öğrencisi olduğum zamanda da vardı. Sektörün içine yoğun bir şekilde girince buna fırsat bulamamıştım. Tecahül-i Arif’i çekene kadar yoğun çalışmadan dolayı sektörü bırakmayı bile düşündüm. Böylelikle farklı karakterleri ele alan projeler üretmeye başladım” şeklinde anlattı.

 

Programın tamamını buradan dinleyebilirsiniz:


Current track

Title

Artist

Türkiye'nin ilk ve tek kurumsal internet radyosu

Background