OBEZİTE İLE MÜCADELEDE YENİ BİR DÖNEM: BİLİNÇLENMEK, HAREKETE GEÇMEK, UMUT ETMEK

Written by on 10 Nisan 2025

Eczacı Sema Uysal Zeybek ile Sağlık Okuryazarlığı programında bu hafta, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Profesörü Dr. Melih Bulut ile obeziteye karşı iş birliği hareketini konuşuyoruz.

OBEZİTE: SADECE KİLO FAZLALIĞI DEĞİL, DERİN VE KÖKLÜ BİR HASTALIK

Toplumda çoğu zaman yanlış anlaşılan bir gerçek var: Obezite yalnızca fazla yemek yemekle ya da iradesizlikle ilgili değildir. Prof. Dr. Bulut bu konuda oldukça net:

“Obezite, karmaşık yapıya sahip sistemsel bir hastalıktır.”

Bu hastalık, bireyin genetik yapısından çevresel koşullara, sosyal alışkanlıklardan ekonomik düzene kadar birçok faktörden etkileniyor. Dünya genelinde 2035 yılına kadar çocukların %40’ının obez olacağı öngörülüyor. Türkiye’de ise bu oran %20’ye ulaşmış durumda ve hızla artıyor.

Kendi torununun geleceğini düşünerek bu konuda harekete geçen Dr. Bulut, gönüllü bir oluşum olarak “Obeziteye Karşı İş Birliği Hareketi”ni başlatmış. Bu hareketin amacı dernek ya da vakıf kurmak değil; tamamen gönüllü bir ağ ile farkındalık yaratmak, politika yapıcıları harekete geçirmek ve halkı bilinçlendirmek.

OBEZİTENİN GÖRÜNMEYEN YÜZÜ: BİLGİYE ULAŞIM ENGELİ

Obeziteye dair aslında elimizde çok sayıda bilimsel veri ve rehber bulunuyor. Örneğin, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği tarafından yayımlanan “Obezite Tanı ve Tedavi Kılavuzu” bu konuda oldukça kapsamlı. Ancak sorun şu:

“Bu bilgi halka, sağlık çalışanlarına ve karar vericilere etkili şekilde ulaşmıyor.”

Bu noktada sağlık okuryazarlığı kavramı devreye giriyor. Bilginin anlaşılır hale getirilmesi ve yaygınlaştırılması, obeziteyle mücadelenin ilk adımı.

GIDA TERÖRÜ: GÖZLE GÖRÜNMEYEN BİR TEHLİKE

Programda üzerinde durulan önemli bir diğer konu ise gıda terörü. Paketli gıdaların içerdiği katkı maddeleri, yapay tatlandırıcılar, koruyucular, raf ömrünü uzatmak için kullanılan kimyasallar günümüzde obezitenin en büyük tetikleyicileri arasında yer alıyor. Dr. Bulut’un altını çizdiği şu cümle çok çarpıcı:

“Bir üründe 5’ten fazla katkı maddesi varsa, onu satın almayın.”

Etiket okuma bilinci ise maalesef oldukça düşük. Üstelik ürünlerin üstündeki yazılar küçücük, içerikler karmaşık terimlerle dolu. Bu nedenle devletin denetimleri artırması ve etiketlerin sadeleştirilmesi şart.

ECZACILARIN ROLÜ: SAĞLIK SİSTEMİNİN GÖRÜNMEYEN GÜCÜ

Eczacılar, Türk halkının gözünde sağlık alanında en güvenilir danışmanlardan biri. Dr. Bulut bu gücün farkında:

“Eczacılar hastaların hem sağlık danışmanı hem de yol arkadaşıdır. Bu nedenle obeziteyle mücadelede onların rolü hayati.”

İlaç danışmanlığından, gıda takviyesi etkileşimlerine kadar pek çok noktada eczacılar aktif rol alabilir. Bu nedenle hareketin içinde sahadaki eczacıların ve akademisyenlerin yer alması özellikle teşvik ediliyor.

DİJİTAL DESTEKLER: OBEZİTEYE KARŞI YAPAY ZEKA

Dijitalleşme sağlık alanına da güçlü bir şekilde girmiş durumda. Prof. Dr. Bulut’un ekibi, Albert Helt isimli startup ile birlikte “Albert Novez” adlı ücretsiz bir yapay zeka çözümü geliştirmiş. Bu dijital danışman sayesinde kullanıcılar obezite hakkında sorular sorabiliyor, risk durumlarını analiz edebiliyor ve en yakın sağlık merkezlerine yönlendirilebiliyor.

“Tek bir hekimle 50 milyon kişiye ulaşamayız. Dijital çözümlerle topluma yayılan bilinç mümkün hale geliyor.”

MODA DEĞİL, BİLİM: ZAYIFLAMA İLAÇLARINA DİKKAT

Son dönemde adını sıkça duyduğumuz zayıflama iğneleri hakkında da önemli uyarılar geldi. Bu ilaçlar, uygun hasta grubunda ve hekim kontrolünde kullanıldığında faydalı olabilir. Ancak:

  • Hamileler

  • Emziren anneler

  • Sadece hızlı sonuç almak isteyen bireyler

…gibi grupların bu ilaçlara bilinçsizce yönelmesi büyük risk taşıyor.

“Hiçbir ilaç sihirli çözüm değildir. Asıl olan davranış değişikliği, yaşam tarzı dönüşümüdür.”

GİZLİ SİLAHIMIZ: BAKLİYAT!

Dr. Bulut’un en güçlü önerilerinden biri: Bakliyat. Mercimek, nohut, kuru fasulye gibi bakliyatlar;

  • Bitkisel protein kaynağı

  • Kaliteli karbonhidrat deposu

  • Yüksek lif oranı ile tok tutar ve bağırsak sağlığına destek olur

Ancak ne yazık ki Türkiye’de çocukların sadece %10’u düzenli bakliyat tüketiyor. Oysa bu oran ne kadar artarsa, obeziteye karşı direnç o kadar güçleniyor.

TOPLU HAREKETİN GÜCÜ: 19 MAYIS’TA YÜRÜYELİM!

Obeziteyle mücadelede toplumsal farkındalık etkinlikleri de büyük önem taşıyor. Geçtiğimiz 4 Mart’ta yüzlerce kurumla birlikte yürüyüşler ve farkındalık kampanyaları gerçekleştirilmişti. Şimdi yeni hedef:

19 Mayıs’ta hep birlikte yürüyelim!
Sloganları:
“O obezite yürüyemeyen, 19 Mayıs’ta yürüyelim arkadaşlar!”

Topluca yapılan etkinlikler hem dikkat çekiyor hem de insanların motivasyonunu artırıyor.

SON SÖZ: YARDIM ALIN, DOĞAYA DÖNÜN, UMUDUNUZU KAYBETMEYİN

Dr. Bulut’un çağrısı net:

  • Yardım almaktan çekinmeyin.

  • Bu sadece sizin değil, sistemin bir sorunu.

  • Doğayla yeniden buluşun.

  • Televizyondan uzaklaşın, yürüyüşe çıkın, gökyüzüne bakın.


Current track

Title

Artist

Türkiye'nin ilk ve tek kurumsal internet radyosu

Background