Orta Doğu’da Çocuklar Hayal Kurmaz
Written by Ece Çokal on 1 Ekim 2021
Radyo tiyatrosuna yakın sesli öykülerle öyküleri ve kitapları tekrar sevdiren program Bozca Adamdan Sesler’de bu hafta yazar Shahzadeh Igual konuk oldu
Yazar Süleyman Güner’in hazırlayıp sunduğu ve her Perşembe Radyo Gedik dinleyicileriyle buluşan Bozca Adamdan Sesler’de bu hafta tarihi bir romanın tarih kitabından farkı ele alınırken, kadim uygarlık, dil ve edebiyatı ele alındı. Programda 30 yıldır Türkiye’de yaşayan İranlı yazar Shahzadeh İgual da konuk yazar olarak yer aldı.
Tarihi derslerden ve kitaplardan öğrenmek çoğu kişi için ilgi çekici olmasa da tarihi olayları işleyen romanlar tarihi toplumun geniş bir kesimi tarafından sevilmesine yardımcı oluyor. Tarihi olayların halklar üzerindeki etkisinin romanlarla daha etkili bir şekilde verildiğini söyleyen Süleyman Güner; İskender Pala, Amin Maalouf, Turgut Özakman, Kemal Tahir ve Yaşar Kemal gibi yazarların tarihte yaşanan savaşların, göçlerin ve vahşetlerin kapısını aralayarak olayları yaşayan insanlara odaklandıklarını söyledi. Bu yazarların eserlerinde sosyolojik ve psikolojik boyutların olduğunu belirten Güner, konuğu Shahzadeh İgual’ın da tarihi olayları romanlaştırarak ele aldığını ekledi.
“Kadimliğe Sahip Çıkılmalı”
Tahran’ın Kırmızı Sirenleri, İsfahan’ın Gözyaşları ve Rolls Royce’u Taramışlar Baba kitaplarının yazarı Shahzadeh İgual, romanlarında sıklıkla kullandığı kadim kelimesini şu sözlerle tanımladı: “Yaşadığımız coğrafyada akla kadim kültür geliyor. Diğer kültürleri ve dilleri nasıl etkilediği de oldukça önemli. İran da Zerdüştlük ve İmparatorluk dönemlerinde çevre ülkelerini etkilemiş. Bir kültürün kadim olması sahip çıkılması gereken bir durum. Sadece İran kültürü için değil tüm dünya için.”
İran’ın kadim kültürünün Persepolis şehrinde görülebildiğini söyleyen İgual, “şehri gezdiğinizde sadece bir harabe görmüyorsunuz. Aynı zamanda kadim inancı olan Zerdüştlüğü, Mitraizmi, İran edebiyatını görebiliyoruz. Sadece tarih değil, o topraklarda yaşamış tüm değerleri görüyoruz.”
“Orta Doğu’da Güne Şükürle Başlanır”
Kitaplarında gazete küpürleri ve demeçler de ekleyen Shahzadeh İgual, eserlerinde birebir yaşanmış konuları ele aldığını söyledi. Kitaplarında yaşadıklarını yazdığını söyleyen İgual, “Orta Doğu’da yaşadığım trajedileri kaleme aldım sadece ve tarihi bir roman yazma kaygım yoktu. Orta Doğu’da yaşayan bir sanatçı için tahayyüle gerek yoktur çünkü coğrafya yaşanmayacak gibi olanı yaşatır, bu yaşananlar da sanata yansır.” Kişisel olarak tahayyülden beslenecek noktada olmadığını söyleyen İgual, Orta Doğu’da yaşamanın insanı hayal gücünü aşan olaylarla karşı karşıya bıraktığını söyledi: “Biz her sabah uyandığımızda uyanabildiğimiz ve yaşadığımız için şükürle güne başladık. Ve çocuklar Orta Doğu’da dünyaya gözlerini savaşla açar, savaşla kapatırlar. O yüzden çok hayal kurmayız. Tahran’ın Kırmızı Sirenleri kitabında yazdığım gibi, boylarımız daha okul sırası için çok kısayken biz çoktan büyümüştük”
Shahzadeh İgual’ın konuk olduğu Süleyman Güner’in hazırlayıp sunduğu Bozca Adamdan Sesler programını buradan dinleyebilirsiniz: